Deva Partisi İl Başkanı: “Belediyenin borcu çok, Gürel şu an ateşten gömlek giymiş…”

Cevdet Yıldız: “Ama seçimden sonra yine biz yılmadık. Geziyoruz.
Halkımızın sesi olmaya devam ediyoruz…”

 

Bugünlerde yapılan seçim sonuçlarından sonra il genelinin merak ettiği konulardan biri de, oy oranının düşük olduğu partilerin il ve ilçe yönetimi istifa konusunda ne düşünüyor? Yoksa,  ekonomiyi, basının partilerle eşit mesafede durmaması konusunu, yoksa da başka siyasi ve ekonomi şartlardan mı kaynaklı oy oranının düşük olduğunu düşünüyor? Bu gibi konularla Partisi Yalova Yalova  Başkanı Cevdet gereken bilgileri VOİCEPRESS‘e konuştu.  Başkan Yıldız, hem  seçim sonuçlarından bahis etti, hem de bir sıra  siyasi mesajlar da verdi…

Ülkemiz artık iki kutuplu bir siyasi oluşuma doğru gitmektedir…

Başkan Cevdet Yıldız öncelikle  Deva Partisi’nin aldığı sonuçlardan ziyade ülke gündemine biraz değindi: “Biliyorsunuz ülkemiz artık iki kutuplu bir siyasi oluşuma doğru gitmektedir.
Önceleri koalisyonlar vardı. Koalisyonlar bittikten sonra işte biliyorsunuz Cumhur İttifakı, Millet İttifakı olarak siyaside ikiye ayrılmak zorunda kaldım. Şimdi milletimiz de bu seçimlerde, yani Mahalleli İdareler genel seçimlerinde tercihini güçlü de yana kullandılar.
Yani memnun olmadıkları bir partiye karşı diğer hangi parti güçlüdür? Bunu değinmemizin yegane yolunun diğer partinin karşısındaki güçlü partiyi desteklemekle geçti. Yoksa bizim Deva Partisi olarak  Yalova’da beklediğimiz oranları tabii ki, bunlar değildi.

Milletimiz artık ekonomi yönden, siyasi yönden bir bıkkınlık içerisinde…

Farkı bekliyorduk ama milletimizin, dediğim gibi tercihi bu yönde tecelli etti. Çünkü milletimiz artık ekonomi yönden, siyasi yönden bir bıkkınlık içerisinde. Bizim söylediğimiz gibi, bu hükümete bir sarı kart göstermek lazım bu seçimlerde. Bu milletimiz bunu en güzel anladı. En güzel şekilde bu hükümete ve yereldeki siyasi güçlerine bir sarı kart göstererek bunları ikaz etme yoluna gitti. Yoksa bizim Deva Partisi olarak gerçekten ülke ekonomisine büyük katkılarımız olmuş.  Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinde başbakan yardımcılığı, ekonomi bakanlığı yapmış  genel başkanımız var ki o dönemlerde de Türk ekonomisinin nasıl şahlandığına hep şahit olmuşumdur. Milletimiz bugün de bunu arıyordur zaten.

Halk farklı bir partiye versek oyumuz boşa gitmesin mantığıyla hareket etti…

Şimdi şu şekilde, yani bu sonuçları,  tabii ki il ve ilçe başkanlarına veya belediye başkanlarımıza mail etmek doğru bir şey değildir. iki kutuplu bir siyaset dedik.
Yani millet güçlünün yanında diğer güçlüyü desteklemek zorunda kaldı. Zaten biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi’nin yani Türkiye’de yüzde yirmi dört, yüzde yirmi beş bir taban oyu var. Zaten bu taban oylarına güvenerek oy veren vatandaşlarımız var. İşte bunların bu taban oyu var. Biz şimdi Deva’ya versek veya farklı bir partiye versek oyumuz boşa gitmesin mantığıyla hareket ettiler.

Seçimden sonra yine biz yılmadık…

Yoksa bugün bizim geldiğimiz çarşıda, pazarda, manavda, esnafımız gerçekten bize güzel teveccüh gösterdi. Yani Deva Partisi ve Deva Partisi adayları bağırlarına bastılar. Ama seçimden sonra yine biz yılmadık. Geziyoruz. Halkımızın sesi olmaya devam ediyoruz. Halkımızın bize söylediği Bakın biz sizi seviyoruz. Genel başkanınızı gerçekten çok seviyoruz. Ama bu hükümete bir sarı kart göstermemiz gerekirdi. Bunu ikaz etmemiz gerekirdi. Bunda bizin yerel yöneticilerin ve genel yöneticilerin herhangi bir suçu yoktur. Bunu halkımız bize samimi bir şekilde söylemektedir.

Genel seçimlerde kendi adaylarımızla girmiş olsaydık…

Şimdi bizim yanlış ve doğru anlamında ayırmaya kalktığımız zaman, biliyorsunuz biz 4
yıllık bir siyasi partiyiz. Yeni kurulmuş bir siyasi partiyiz ve ilk defa seçimlere girdik.
Bizim en büyük hatalarımızdan bir tanesi, bunu bizim genel merkezimiz de
değerlendiriyor, biz de değerlendiriyoruz. Bizim genel seçimlere kendi adaylarımızla girme işimiz olmayışımızdır. Genel seçimlerde kendi adaylarımızla girmiş olsaydık, halkımız en azından bizim logomuzu görecekti. Biz bir tabanımızı görecektik, oy potansiyelimizi görecektik.

Genel başkanımızın bu Millet İttifakı’nın içinde yer almasıyla halkımızın
teveccühü farklı yerlere kaydı…

Öyle ki bizim zaten partimiz kurulduktan sonra bütün ilçe ve teşkilatları yapılandıktan
sonra yapmış olduğumuz anketlerde zaten yüzde sekiz, yüzde dokuzlara kadar bir oy
potansiyelimiz çıktı. Ta ki işte bu altılı masa dediğimiz olay, Millet İttifakı, Cumhur İttifakı, Bizim de partimizin genel başkanımızın bu Millet İttifakı’nın içinde yer almasıyla halkımızın
teveccühü farklı yerlere kaydı…”

Mehmet Gürel ateşten gömlek giymiş… 

Bu gün Belediyenin borcu çok, hatta milyonlarla borcu var. Mehmet  Gürel şu an ateşten gömlek giymiş…Çiftlikköy ve Merkez Belediye başkanları için hiç kolay olmayacak. Bunlarla ilgili malumatımız olduğu için söylüyorum…”

Diğer dillerdeki tabelaların da kalkması lazım…

Arapça tabelalar kaldırılıyorsa, diğer dillerdeki tabelaların da kalkması lazım. Eşit ve kimseyi kırmadan, dökmeden karar almak ve uygulamak lazım. Ama bu her şeyi Arapların inisiyatifine bırakalım da demiyorum…’şeklinde konuştu.

Hatırlatalım ki, tabela konusu ile ilgili fikir ifade eden il başkanı aslında oldukça önemli konuya değindi. Acaba Yalova’mızın yeni Belediye Başkanı Mehmet Gürelin Türk dilimizin değerinin anlaşılması adına Arap tabelaların sökülmesi konusundaki aldığı kararlar il genelinde uygulanırken, yabancı dilde olan ve özellikle Filistin katliamından sonra Türkiye genelinde bir ara yoğun bir şekilde boykot edilen  “Starbucks”, “McDonald” ve nice bunun gibi markaların  da tabelaları sökülecek mi? 

 

Haber: Ülker Fermankızı