Adım Adım: “Azerbaycan Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki mevcut ikili ilişkiler…”

Yazar: Ülker Fermankızı

Azerbaycan Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki mevcut ikili ilişkiler aslında bir kaç seneye kadar bulunmamaktaydı. Sebebi ise  Azerbaycan’ın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını bazı konulardan dolayı tanımadığından kaynaklanıyor.

İki devlet arasındaki ilişkilerin gelişmesine doğru atılan adımları aslında yaklaşık 30 seneyi aşkın bir zaman kesiğinde Ermenistan tarafından işgal altında tutulan Karabağ topraklarını  Azerbaycan’ın zaferi ile sonuçlanan savaş sonrası geri almasını başarması ile  başladığını söyleye biliriz.

O zamana kadar ise iki devlet arasındaki ilişkilerde resmi ve siyasi kapsamda büyük kapsamda ilerleme gözükmese de, ama iki devlet başkanları arasında saygı ve Türkçülük bağları kuvvetliydi diye biliriz. Buna örnek olarak, 14 Ocak 2012 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın vefatı nedeniyle taziyelerini iletmesini göstermek mümkündür.

Hatta elde ettiğimiz bilgilere göre, Kuzey Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde 2012 yılında 500 Azerbaycanlı öğrenci eğitim gördüğü de bir gerçektir.

Daha 2013 senesinin Kasım ayında Azerbaycanlıların Kuzey Kıbrıs’ta kurduğu en büyük kuruluşlardan biri  Kuzey Kıbrıs Azerbaycan Kültür Merkezi olmuştu. Bu Merkezin başkanı Azerbaycanlı profesör Fahreddin Memmedov’du. Aynı zamanda Orta Doğu Üniversitesi’nin rektör yardımcısı olarak görev almaktadır. Bir diğer kuruluş ise 4 Nisan 2016 senesinde  Azerbaycan-Kuzey Kıbrıs Gençlik Birliği’nin açılışı olmuştur.

2022 senesinden başlayarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakü’ye  temsilci atıyor, bu göreve ise Sayın Ufuk Turganer  tayin olunuyor. İki devlet arasında resmi olarak diplomatik ilişkiler olmasa da, Sayın Turganer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakü’deki baş elçisi veya konsolosu olarak değil, sadece temsilci olarak atanmış bulunmaktadır.

İki devlet arasında “Elder brother government” siyasi terimi ile ifade etsek, “Ağabey hükümeti” rolünü oynayan Türkiye’nin kilit konumda olduğu gerçeğini de pas geçmemek gerekiyor.

Karabağ Savaşının ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na “Azerbaycan Dostu” altın rozetin takılması da iki devlet arasındaki ilişkilerin gelişmesi adına güzel bir başlangıç olarak vurgulana bilinir.

Özellikle iki devlet arasındaki ilişkilerin gelişmesinde büyük rol oynayan görüşlerden biri de, 09 ağustos 2022 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar arasında Türkiye’nin Konya şehrinde yapılan ikili görüşmedir ki,  Sayın Tatar’ın Azerbaycan ziyaretinden sonra ikinci resmi görüşmesi olarak nitelendirilmiştir.

Yapılan görüşmede  Türk dünyası halkları arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine hizmet eden  5. İslam Dayanışma Oyunlarının Türkiye’de düzenlenmesinin önemi vurgulandı. Bu prestijli uluslararası spor etkinliğinin Bakü’de üst düzeyde düzenlenmesinin memnuniyeti kaydedilmişti. Görüşmede Türk dünyası halklarının tarihi bağlarına dayalı ilişkilerin insani, kültürel, eğitim ve spor alanlarında genişletilmesinin önemi vurgulanmıştı.

Günümüzde eğitim adası olarak bilinen Kuzey Kıbrıs’ın 16 üniversitesinde 300’e yakın Azerbaycanlı eğitim görüyor, 40’a yakın Azerbaycanlı profesör ve öğretmen çalışıyor.
Bugün iki ülke arasındaki ilişkileri değerlendirmek gerekirse, her zaman çok iyiydi ve aynı eğilim şu anda da devam ediyor, diyebiliriz. İki ülke halkları arasında samimi dostluk ilişkileri bulunmaktadır. Hatta bir defasında Azerbaycanlı gazeteciler Kıbrıs’a yaptıkları ziyarette ülkenin tarihi, kültürü ve sosyal hayatı hakkında derinlemesine bilgi edinme fırsatı bulmuşlardı.

Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Azerbaycan arasında turizm, eğitim, kültür ve sanat gibi pek çok alanda iyi ilişkilerimiz var.  Kuzey Kıbrıs yaşamındaki tüm olay ve haberlerinin Azerbaycan’da büyük ilgiyle karşılandığını özellikle vurgulamak gerekir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tarihi, Türk halkının kültürü ve gelenekleri, iki ülke halkları arasındaki dostluk ilişkilerinin gelişimi, burada yaşayan ve çalışan Azerbaycan diasporasının faaliyetleri her gün biraz daha ili ülke arasında gelişmeye devam ediyor. Buna örnek olarak KKTC Cumhurbaşkanın Azerbaycan ile olan ilişkileri yüksek değerlendirmesine dikkat çekerek,  Özellikle Sayın Tatar’ın “Azerbaycan ziyaretimiz KKTC’nin tarihinde önemli bir nottur” diye vurgu yapması, aslında hem KKTC ve hem de Azerbaycan  tarihinde önemli bir nottur diye biliriz.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatarın ise 10 Ekim 2023 tarihinde  Bakü’ye  ziyareti  ve verdiği mesajlar iki devlet arasındaki ilişkileri üst safhaya taşınmasını önemli bir şekilde etkiledi. Bakü’deki konuşmasında “Biz birlikte güçlüyüz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının asıl gücünün Türkiye’nin, Azerbaycan’ın ve tüm Türk dünyasının desteği olduğunu belirterek, aslında Türk dünyasında KKTC devletinin önemli bir yeri olduğunun altını çizmiştir.

 Ardından Azerbaycan – KKTC Parlamentolar Arası İlişkiler Dostluk Grubu  kurulmasına dair kararın Azerbaycan Milli Meclis’inde onaylanması ile, KKTC’nin resmen tanınması yolunda çok önemli bir adım atıldığını söylemek mümkündür.

Bu olay aslında iki devlet arasındaki ilişkilerin  siyasal partiler düzeyindeki resmi ilişkilerden, Meclis seviyesine çıkarak, Meclisten alınan bir karar ile KKTC -Azerbaycan dostluk grubunun kurulmuş olması tarihi bir karardır. Hatırlatmak gerekir ki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türkiye Cumhuriyeti haricinde ilk kez başka bir ülkenin,  yani Azerbaycan’ın meclisinde, KKTC’nin resmi adıyla  işbirliğine başlaması  için  resmi bir karar alınmasına muvaffak olmuştur.

Hatırlatalım ki, KKTC resmi olarak sadece Azerbaycan ile değil, aynı zamanda bir sıra Türk devletleri ile de resmi ve diplomatik ilişkileri geliştirme yönünde çalışmalar yapmaktadır. Bununla ilgili en yakın tarihte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda Kıbrıs meselesine ilişkin Kazakistan’da 3 Kasım 2023’te yapılacak Türk Devletleri Teşkilatı Toplantısı’nda KKTC‘nin gözlemci ülke olarak yer alacağını, Kıbrıs’ın tanınması için önemli bir adım olacağına işaret ederek, “Artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti demeye gerek yok, Kıbrıs Devleti demek gerek.” ifadesini kullanmasını da hatırlamak yeterli olur.

 

NOT: Ufukta Yeni Bir Türk devletinin doğması yeni bir umutların doğmasına vesile oldu, sağlam adımlarla adımlaması ise Türkün gücüne güç katacaktır! Bu yönde araştırma çalışmalarımız devam edecek.

 

Yazar: Ülker Fermankızı