Geçen gün Yalova’nın Çınarcık ilçesinde, yerel basının en renkli simalarından biri olan Vedat Yılmaz, aramızdan ayrıldı.
Magazin dünyasını yakından tanıyanlar için o, sadece bir gazeteci değil; sanatın, dostluğun ve insanlığın iç içe geçtiği bir ruh olsa gerek…
Onun fotoğraf karelerinde hep bir tebessüm vardı. Elinde mikrofon, kalbinde sevgi taşıyan, gördüğü her güzelliği haberleştirip, herkesle paylaşan bir adamdı.

Kısa bir rahatsızlık döneminin ardından gelen bu ayrılık, meslektaşlarını ve dostlarını derinden sarstı. Gazetecilikte parlayan bir yıldızdı, ama asıl ışığı insanlığındaydı.
Kendisini çok tanıma fırsatım olmadı. Aynı ilin gazetecileri olsak ta, çalıştığımız ilçeler, yazdığımız dallar çok zıttı… Çoğu zaman Çınarcık Belediye Başkanı Avni Kurt’un basın toplantılarında karşılaşırdık.
Bu defa da en son 24 Temmuz tarihinde Gazeteciler Günü için yine Başkan Kurt’un daveti üzere Çınaralt’ında yapılan toplantıda görüşmüştük. Beni gördüğünde hep “Azeri kardeşim” der, “Azerbaycan’a ne zaman gidiyoruz?” diye sorardı…
Uluslararası Gazeteciler Delegasyonu Genel Başkanı Ali Erturan da Vedat Yılmaz’ın vefatının basın camiası adına büyük kayıp olduğunu söyledi: “Vedat Yılmaz, mesleğini tutkuyla yapan, üretken, neşeli ve her zaman dost canlısı bir gazeteciydi. Onu saygı ve özlemle anıyoruz.” sözleriyle üzüntüsünü paylaştı.

Sevenleri sosyal medyada onun için dualar etti, paylaştığı anıları yeniden dolaşıma girdi.
Çünkü Vedat Yılmaz, sadece haber yapan biri değildi; kalplere dokunan biri idi.
Vedat Yılmaz, İstanbul Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Kendisine Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve tüm basın camiasına sabır diliyorum.
Yazar: Ülker Fermankızı











