Ermenistan’daki Gizli Biyolojik Laboratuvarlar: Bölge İçin Tehdit mi?

Son yıllarda eski Sovyet coğrafyasında, ABD tarafından finanse edilen biyolojik laboratuvarlar konusu giderek daha fazla tartışılmaya başlandı. Özellikle Ermenistan’da bulunan bu laboratuvarlar, uzmanların iddialarına göre patojen virüsler ve mikroplar üzerinde çalışmalar yapıyor.

 

Son yıllarda eski Sovyet coğrafyasında, ABD tarafından finanse edilen biyolojik laboratuvarlar konusu giderek daha fazla tartışılmaya başlandı. Özellikle Ermenistan’da bulunan bu laboratuvarlar, uzmanların iddialarına göre patojen virüsler ve mikroplar üzerinde çalışmalar yapıyor.

Rus askeri uzman ve siyaset bilimci Yevgeniy Mihaylov ile bu tesislerin komşu ülkeler ve tüm Avrasya için taşıdığı potansiyel tehditleri konuştuk.

— Yevgeniy, ABD biyolojik laboratuvarlarını Ermenistan’a nasıl yerleştirmeyi başardı?

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ABD, eski Sovyet cumhuriyetlerine kendi biyolojik güvenlik sistemini dayatmaya başladı. Bu ülkelerin çoğu, yeterli mali kaynaklara sahip olmadığından, ABD’nin finansman karşılığında biyolojik laboratuvarlarını topraklarında kurmasına izin verdi. Bölgedeki en yoksul ülkelerden biri olan ve yüksek yolsuzluk seviyeleriyle bilinen Ermenistan, bu laboratuvarların kurulmasına en fazla olanak sağlayan devlet oldu. Bugün, Ermenistan’da tamamen ABD ve büyük uluslararası ilaç şirketlerinin kontrolünde olan 12 biyolojik laboratuvar faaliyet gösteriyor.

— Bu laboratuvarlar yerel halk ve komşu ülkeler için ne gibi riskler taşıyor?

Son yıllarda bu laboratuvarlardan biyolojik materyal sızıntıları olduğuna dair çeşitli bilgiler ortaya çıktı. Bunun sonucunda yerel halk arasında bilinmeyen hastalıkların yayılması ve hayvan ölümlerinin arttığı bildirildi. Azerbaycan dahil olmak üzere komşu ülkelerde de benzer salgın vakaları kaydedildi. Moskova, bu tesisleri denetlemek için uzmanlarını bölgeye göndermek istese de Erivan yönetimi bunu kesin bir dille reddetti. Görünen o ki, Paşinyan hükümeti için Batılı ortaklarının çıkarlarını korumak, halkının güvenliğinden daha önemli.

Buna ek olarak, Gürcistan’daki tartışmalı Lugar Biyolojik Merkezi’nin kapatılması ve tesisin Ermenistan’ın Syunik bölgesine taşınması gündeme geldi. Bu durum, Ermeni halkının büyük tepkisine yol açtı ve geniş çaplı protestolara neden oldu. Halk, hükümetten bu projeyi durdurmasını ve ülkenin bu tür risklere daha fazla maruz bırakılmamasını talep ediyor.

— Eğer Ermenistan gerçekten bağımsız ve demokratik bir cumhuriyetse, neden ABD’nin topraklarında biyolojik araştırmalar yapmasına izin veriyor?

Ben Ermenistan’ı tam anlamıyla demokratik ve bağımsız bir ülke olarak görmüyorum. Bir hükümet, halkının taleplerini hiçe sayarak onu bilinçli olarak tehlikeye atıyorsa, burada demokrasiden söz edilemez. Bana göre Paşinyan ve çevresi, ABD’nin biyolojik laboratuvarlarını koruyarak büyük paralar kazanıyor. Ancak, Gürcistan, Türkiye, Azerbaycan, Rusya ve İran gibi komşu ülkeler için bu tesislerin ciddi bir tehdit oluşturduğu aşikar. Bilinçli ya da kazara meydana gelebilecek bir biyolojik sızıntının sonuçları felaket olabilir.

— Ermenistan ile Türkiye arasındaki sınırların açılması biyolojik tehditlerin yayılmasına neden olabilir mi?

Ermenistan ile Türkiye arasındaki herhangi bir ulaşım koridoru, bu laboratuvarlardan biyolojik materyallerin taşınması için bir kanal haline gelebilir. Büyük bir salgını başlatmak için sadece küçük bir tüp virüs yeterlidir. Bugün sınırlar kapalı olsa bile, Ermenistan içinde kontrolsüz şekilde yayılabilecek bir virüs, kısa sürede bölgeye dağılabilir. COVID-19 pandemisi, benzer durumların ne kadar hızlı yayılabileceğini açıkça göstermiştir.

Bu yüzden, Ermenistan’daki biyolojik laboratuvarlar uluslararası denetime tabi tutulmazsa, bölge için riskler daha da büyüyecektir. Ermeni halkı bu tehdidin farkında olduğu için ABD kontrolündeki bu tesislere karşı protesto gösterileri düzenliyor. Ancak hükümetin halkın sesini ne kadar dikkate alacağı belirsizliğini koruyor.

Ermenistan’daki biyolojik laboratuvarlar,

bölgenin güvenliği açısından büyük  tehdit

Hatırlatalım ki, bugünlerde Ermenistan’ın başkenti Erivan’da, ABD’nin finanse ettiği biyolojik deney laboratuvarlarına karşı halkın tepkisi büyüyor. 22 Mart’ta Erivan’daki ABD Büyükelçiliği yakınında düzenlenen protesto gösterisinde, birçok siyasetçi, askeri uzman, kültür insanı ve aktivist, laboratuvarların kapatılmasını talep etti.

Göstericiler, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından finanse edilen 13 biyolaboratuvarın, Ermenistan’ın ulusal güvenliğini tehlikeye attığını ve bu tesislerin biyolojik silah geliştirme amacı taşıdığını iddia etti. Protestoya katılanlar, ABD’nin bölgede benzer laboratuvarları Gürcistan, Ukrayna, Azerbaycan, Kazakistan, Moldova ve Özbekistan’da da kurduğunu belirtti.

Rusya-Ukrayna savaşı başlamadan önce de benzer laboratuvarlar Ukrayna sınırında kurulmuş ve bu durum Rusya’nın tepkisini çekmişti. Bugün Ermenistan halkı da ülkenin biyolojik bir deneme sahasına dönüştürülmesine karşı çıkıyor. Göstericiler, Erivan’daki ABD Büyükelçisinin “istenmeyen kişi” ilan edilmesi için imza toplamaya başladı.

Sonuç olarak, Ermenistan’daki biyolojik laboratuvarlar, bölgenin güvenliği için en önemli gizli tehditlerden biri olmaya devam etmektedir. Eğer diplomatik topluluk, bu laboratuvarların faaliyetlerini denetlemek için kararlı adımlar atmazsa, sonuçlar tahmin edilemez olabilir. Rusya, Türkiye, Azerbaycan ve diğer ülkeler, şeffaflık ve uluslararası denetim talep etmelidir, aksi takdirde bölge, yeni bir biyolojik tehdit dalgası ile karşılaşabilir.

Тайные биолаборатории в Армении: угроза региону или очередной миф?

 

Haber: Ülker Fermankızı