Rusya’ya her gün 100 milyon euro ödeme: “Nerde AB yaptırımı?”

Ülker Fermankızı

Fuel gas pipeline with a knot on background of European Union and Russian flags. EU industrial economic sanctions. Energy embargo. Oil import export from the world fuel trade market restricts.
Avrupa Birliği yaptırım kararlarına rağmen, Rusya’dan hala petrol ve doğalgaz almaya devam ediyor.
Avrupa ülkeleri, fosil yakıt için  Moskova hükümetine her gün 100 milyon euro ödüyor, sonrada Rusya’ya karşı yaptırım diyor, başka da bir şer demiyor.
Düşünün, Rusya’ya karşı yaptırımlara katılmayan  Türkiye’yi kınayan AB, bugün Çin’den sonra Rusya’dan fosil yakıt alan ikinci büyük müşteridir: diye biliriz.
Finlandiya bugün Rusya ile sınırlarına duvar örerken, Finlandiya  kökenli Enerji ve Temiz Hava Araştırma merkezinin yaptığı çalışmalara göre, Rusya Ukrayna savaşı başladıktan sonra, aslında  Rusya’nın  Avrupa’ya  sattığı sıvılaştırılmış doğal gazın miktarının oldukça  arttığını söylemek mümkün.
Yani kısa olarak belirtmek gerekir ki, yaptırım yaptırım diye Ukrayna’ya savaş için para gönderen Avrupa Birliği ülkeleri aynı zamanda fosil yakıt ihracatı ile  hala Vladimir Putin yönetimine büyük miktarda katkı sağlamaya devam ediyor.
Düşünün ki, görüntü olarak dört bir tarafını ekonomi yaptırımlarla sarılmasını sağlayan Avrupa Birliği aslında sadece 2023 yılının ilk iki ayında  fosil yakıt ihracatı karşılığında  Putin’e 30 milyar euro gelir kazandırdı.
Sadece geçen sene içinde  Belçika’nın Rusya’dan aldığı LNG miktarı, bir önceki verilere göre yüzde 28 arttığının da altını çizmek gerekiyor. Bu ise Belçika’nın Japonya’dan sonra Rus LNG’sinin en büyük alıcısı anlamına geliyor.
2023 yılının  ilk 2 ayında ise Belçika, Rusya’dan 400 milyon euro’luk LNG satın aldığını belirtirken, Brüksel hükümetinin de, LNG ithalatı karşılığında her gün Rusya’ya 7 milyon euro ödemesi “Nerde AB yaptırımı?” diye düşündürtüyor…

Bu gidişle Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş uzayacak gibi görünüyor. Bugün Avrupa Birliği’nin kurum olarak Ukrayna’ya çifte standart uyguladığını, politika olarak da “oyalama” politikası izlediğini söylemek mümkün.

Bütün bunlar ise  Ukrayna’nın Avrupa Birliği ile Rusya arasında paylaşılması gereken bir proje olduğunu ve bu projenin haritasının 2008 yılında Rusya-Gürcistan savaşı sırasında çizildiğini bir kez daha kanıtlıyor.

 

Haber: Ülker Fermankızı